RSS

ESMA-İ HÜSNA DERSLERİ (LİSTELER – 3)

17 Tem

İSİMLERM. İslamoğlu esma listesiİ. Gazali esma listesiA. Hulusi esma listesiS. Konevi esma listesi

İŞLENECEK ANA DİZİLİM LİSTESİ

001 – Allah; Bütün ilâhi sıfatları kendisinde toplayan zata delâlet eden alemdir. Esma-i Hüsna’nın hepsi istisnasız olarak Allah lafz-ı Celâline isnad edilirler. O’nun Has ismidir.

002 – Hû: Allah’ın zatına işaret eden isimdir, çokluk görüntüsünün ardındaki, Öz’deki Teklik boyutudur..

003 – Er Rabb: Varlıkları yaratıp yetiştiren, terbiye eden, eğiten, yetiştiren, her şeye nizamını, güzelliğini ve yeteneklerini veren, her şeyin Maliki ve sahibi.

004 – Er Rahman; Rahmetin sonsuz, kaynağı, özünde sonsuz rahmet sahibi olan.

005 – Er Rahîm; Daima merhamet eden, çok merhametli olan.

006 – El Mâlik: Varlığın mutlak sahibi olan.

007 – El Melik; Eşsiz yönetici, mülkünde mutlak otorite sahibi.

008 – El Melîyk: Mükemmel idareci, idaresinde eşsiz ve benzersiz olan.

009 – Mâlik-ül Mülk: Dünya ve ahiretin mülkü yalnız kendisine ait olan.

010 – El El Azîz: Yenilemeyen ve aciz bırakılamayan, galip, sonsuz şeref kaynağı.

011 – El Kuddûs; Her türlü kusurun ötesinde son derece münezzeh olan.

012 – Es Selâm: Kendisi her türlü eksiklikten salim olduğu gibi başkalarına da esenlik veren.

013 – El Mü’min: Tasdik eden, itimad eden, itaat eden, inanan, boyun eğen, güven veren, emin kılan.

014 – El Müheymin; Koruyucu otorite, mutlak değer koyucu, hakimiyeti eşsiz benzersiz olan.

015 – El Cebbar: Eşyayı herhangi bir vasıta olmaksızın ıslah eden ihtiyacı olmaksızın itaati emreden.

016 – El Mütekebbir: İhtiyaç ve noksanlığı gerektiren her şeyden münezzeh, pek yüce, pek ulu.

017 – El Hâlık: Mutlak yaratıcı, varlıkları örneği olmadan icat eden, bir şeyden başka bir şeyi icat eden.

018 – El Hallâk: Her daim yaratan, hep aktif olan, mükemmel şekilde yaratan.

019 – El Bâri: Yaratan, örnekleri olmadan varlıkları icat eden,

020 – El Musavvir: Eşsiz tasarımcı, şekil ve özellik veren, varlığın tasarımı zatına ait olan.

021 – El Ğaffâr: İyilik yapan, çirkini örten, sınırsız bağışlayıcı, bağışlamaktan bıkmayan

022 – El Ğafûr: Eşsiz, sınırsız bağışlayıcı, Rahmet sahibi, çok seven/sevilen.

023 – El Kahhâr: Galip gelen, zelil eden, istediğini yapan, her zaman üstün gelen, gücü her şeyi kuşatan, kuvvet ve kudretine güç yetirilemeyen.

024 – El Vehhâb: Karşılıksız veren, bağışta eşsiz benzersiz olan, kendisinden bedelsiz istenilen.

025 – Er Rezzak: rızıkları ve rızık verdiği varlıkları yaratan rızıklarını onlara ulaştıran, faydalanmalarını temin eden.

026 – El Fettah: Kapalı ve güç olanı açmak, genişletmek, öğretmek, yol göstermek fethetmek, zapt etmek, anlaşmazlıkları hükme bağlamak, yardım etmek.

027 – El ‘Alîm; Her şeyi en iyi bilen, her şeyin künhüne vakıf olan.

028 – El Kâbıd/z; Bir şeyi tutmak, avucuna almak, daraltmak, cimrilik etmek, sür’atle sevk etmek, bir şeyi toplayıp düşmek, almak gidermek, öldürmek. ruhları almak.

029 – El Bâsıd; Yaymak, elini uzatmak çok cömertlik etmek, sevindirmek, izah etmek, inceltmek, rızkı çoğaltmak,

030 – El Hâfid; Cezalandırmasıyla dilediğini alçaltan.

031 – Er Râfi’ Kaldırmak, taşımak, nakletmek, yükselmek, kadr-i kıymeti yüksek olmak, şerefini ve itibarını artırmak.

032 – El Muiz; Dilediğini Azîz, dilediğini zelil eden

033 – El Muzill; Ahiret diyarının nimetlerinden yüz çevirip dünya diyarının metaına tamah etmeleri nedeniyle zorbaların boyunlarını zelil kılan.

034 – Es Semî’; İşitilen her şeyi gizli ve açık olarak idrak eden.

035 – Er Basîr; Aydınlık ve karanlıkta küçük ve büyük her şeyi gören.

036 – El Hakem; Haklı ile haksızı, suçlu ile suçsuzu ayırt eden, ihtilaflı konuları çözümleyen.

037 – El Hakîm; Hep hikmetli hükmeden, her hükmünde tam isabet kaydeden, her şeyi terli yerince yaratıp işini kusursuz yapan.

038 – El Adl; Adaletli ve insaflı olan, hakla hükmeden, haklıya hakkını, haksıza cezasını veren, her şeyi yerli yerinde yapan, her söylediği, her emir ve yasağı, her yaptığı hak ve doğru olan.

039 – El Latîf; Yarattıklarına yumuşak davranan, merhametli, lütufkâr, insanlara bilmedikleri ve ummadıkları yerlerden ihsanda bulunan, güçlerinin üstünde sorumluluk vermeyen.

040 – Er Habîr; Her şeyden haberdar olan, gizli ve açık hiçbir şeyin kendisinden gizli olmayan, bütün sırları bilen haber veren.

041 – El Halîm; Çok sakin, çok sabırlı, hemen öfkelenmeyen, kızmayan heyecanlanmayan, gücü yettiği halde suçluları cezalandırmayıp affeden, cezada acele etmeyen.

042 – El Azîm; Çok yüce , çok ulu, sınırsız ve kayıtsız büyüklük, mutlak olarak kendisinden kaçınmak ve uzak durulması mümkün olmayan.

043 – Eş Şekûr; Az amele çok ödül veren, şükre sınırsız karşılık veren, şükretme ihtimalini dahi ödüllendiren.

044 – Eş Şâkir; Kendisine itaat edeni metheden, öven, ona nimetten çok sevap veren.

045 – El Kebîr; Zatı, isim, sıfat ve fiilleri, şan ve şerefi itibarıyla çok büyük, ulu, Kibriya sahibi.

046 – El Hafîz – Hâfız; Gökleri, yeri ve ikisinde olanları yok olmaktan koruyan, şerlerden muhafaza eden, insanların iyi veya kötü bütün amellerini, sözlerini, niyetlerini bilen ve onları tespit edip saklayan.

047 – El Mukît; Kuvvet veren, özel rızık olup bünyeyi güçlendiren, vakitleri ve güçleri takdir eden,ü bilen.

048 – El Hasîb; Varlığı bir hesap ile yaratan, kalbin ve azaların fiillerinden büyüğünü de küçüğünü de muhafaza eden, nimetin kendisinden olduğunu göstermek için nimetlerini sayan.

049 – El Celîl; Azamet ve Kibriya sahibi, kendisine hürmet edilen, saygı duyulan, ulûhiyet, yücelik ve aşkınlığı herkes tarafından bilinen, kabul edilen

050 – El Kerîm; Yaratıklarına karşılıksız nimet veren, bağışta bulunan, tevbe edenleri affeden, ihsanı bol ve devamlı olan, ne kadar verdiğine, kime verdiğine aldırmayan.

051 – El Ekrem; Kerem’in kemâl mertebesinde kullarına sayılamayacak kadar çok nimetler ihsan eden inkâr ve nankörlüklerine rağmen cezalandırmakta acele etmeyen tevbeleri kabul eden, keremine sonu olmayan.

052 – Zül Celâli Vel ikram; Kendisinden başka azamet, kemâl ve şeref sahibi olmayan, Celâl, ikram ve cömertlik sahibi,

053 – Er Rakîb; Yarattıklarından gafil olmayan, korumak için gözeten, kullarının bütün yaptıklarını zapt ve murakabe eden.

054 – El Mucîb; Kullarının dualarını, dileklerini, isteklerini kabul eden, ihtiyaçlarını karşılayan darda ve sıkıntıda kalanların sıkıntılarını gideren ve tevbelerini kabul eden

055 – El Vasî; İlminin gereği, rahmeti, mağfireti, nimet, ihsan, rızık ve fad-l- keremi çok olan.

056 – El Vedûd; Mü’min kullarını çok seven, güzel amelleri sebebiyle onlardan razı olan, onlara ihsanda bulunan ve çok öven.

057 – El Mecîd; Şeref sahibi. Azameti, kadri, şanı büyük, vermesi bol, zati şerefli, işleri güzel olan.

058 – El Bâis; Mümkünleri yokluktan varlığa, varlıktan uyku ve uyanıklık halinde berzaha, berzahtan haşre gönderen.

059 – Eş Şehîd; Kendisi hakkında “kendisinden başka ilah olmadığına” şahit olan, yaratıkları hakkında ise getirdikleri hayır ve şerleri gören.

060 – El Hakk; Gerçekten var olan, varlığı zorunlu olan, inkârı caiz olmayan, varlığında şüphe bulunmayan, varlığı, ilâh ve Rabb oluşu hak olan, eşyayı var eden, gerçek anlamda mülkün sahibi olan, yok olmayan, hakkı izhar eden ve adil olan.

061 – El Vekîl; Koruyucu, güvenilen, yardım eden, görüp gözeten, yaratıklarının rızkına kefil olan, işler kendisine havale edilen, her şeyin mâliki ve yöneticisi olan.

062 – El Kavî; Pek güçlü, pek kuvvetli, tam bir kudret sahibi, hiçbir zaman aczin yol bulamadığı mutlak galip, sahip olduğu İzzet ve zıtları birleştirmek gücüyle güçlü olan

063 – El Metîn; Şiddet metanet sahibi, fiillerini yaparken yardıma ihtiyacı olmayan, pek sağlam, eşsiz benzersiz çetin, dayanma gücü sınırsız olan, her durumda metanetini koruyan.

064 – El Velî; Sevdiklerine, dostlarına yardım eden, kâinatın ve mahlûkların işlerini tekeffül eden, bütün varlıkların mutasarrıfı ve yöneticisi.

065 – El Hamîd; Filleriyle övgüye layık, hamd edilmeyi hak eden, hamd edilmeye layık olan.

066 – El Muhsî; İnsanların ilimlerinin kuşattığı ve kuşatmadığı bütün inanç, söz, fiil, amel ve davranışlarını, olup biten her şeyin miktarını bilen ve bunları koruyan.

067 – El Mübdî; Varlıkları ilk defa örneği olmadan yaratan.

068 – El Muîd; İnsanları ölümünden sonra onu yeniden yaratan.

069 – El Muhyî; Ölü spermayı diriltip ondan canlı çıkaran, öldükten sonra ruhları tekrar iade ederek çürümüş bedenleri yeniden dirilten.

070 – El Mumît; Varlıkları dünya yaratılışından berzaha, berzahtan ahiret diyarına intikal ettirmek suretiyle öldüren.

071 – El Hayy; Mutlak diri, bâki ve ebedi hayat sahibi, her canlıya hayat veren, ölümlü olmayan.

072 – El Kayyûm; Zeval bulmayan, devamlı kaim olan, başlangıcı bulunmayan, zâtı ile kâim olan, uykusu ve uyuklaması olmayan yaratıklarını dilediği gibi yöneten onların rızıklarını, ihtiyaçlarını ve korunmalarını üstlenen

073 – El Kâim; Eşsiz, aktif özne, bir şeyi hakkıyla yerine getiren, görüp gözeten, koruyan ve yöneten.

074 – El Vâcid; Dilediğini dilediği zaman bulabilen, hiçbir şeye muhtaç olmayan, hiçbir şey kendisinden kaybolmayan ve zayi olmayan.

075 – El Mâcid; Şan ve şeref sahibi, hayır ve ihsanı, kerem ve lütfu bol olan.

076 – El Vâhid; Tek olan, zatında, sıfatlarında, işlerinde, isimlerinde ve hükümlerinde asla şeriki, ortağı, benzeri, dengi olmayan.

077 – El Ehad; Bir olan, bir tek olan, benzeri ve dengi olmayan, iki olma ihtimali bulunmayan, mutlak bir, sonsuz tek.

078 – Es Samed; Som, salt TEK! Çokluk kavramından münezzeh! Çok özelliğin birleşmesinden oluşmamış! Ve dahi sınır kavramından berî olan TEK’lik sahibi. Hiçbir şeye muhtaciyeti söz konusu olmayan.

079 – El Kâdir; Her şeye gücü yeten, ölçen, tanzim eden, plânlayan, hükmeden, takdir eden, tam bir kudret sahibi olan ve istediğini, dilediği şekilde yapmaya gücü yeten.

080 – El Kadîr; Hazırlamak, planlamak, iyice düşünmek, tanzim etmek, ölçüp biçmek, mukayese etmek, bilmek, bir takım belirtilere bakarak bir iş hakkında kesin hüküm vermek, içten içe kurup azmetmek.

081 – El Muktedir; Gücü ve kuvveti tam olan, kâdir olduğu fiili yaparak kudretini açığa çıkaran, mutlak iktidar sahibi

082 – El Mukaddim; Yüksek mertebelere çıkaran, nebisi ve dostlarını kendisine yakınlaştıran, hidayet verendir.

083 – El Muahhir; İstediğini geride bırakan, arkaya koyan, hikmeti gereği tehir edilmesi gerekenleri erteleyen, düşmanlarını kendisinden uzaklaştırarak alçak mertebelere indiren, kendisiyle onlar arasına perde koyan.

084 – El Evvel; Varlığının başlangıcı olmayan, sonsuz ve öncesiz ilk.

085 – El Âhir; Varlığının sonu olmayan, varlıkların geçmesinden sonrada Bâki olan.

086 – Ez Zâhir; Varlığı her şeyden aşikâr olan, her şeye galip gelen, her şeyden yüce olan.

087 – El Bâtın; Mahiyeti akıl ve idrak olunamayan, hayal ile tahayyül edilemeyen, her şeyin iç yüzünü ve sırlarını bilen.

088 – El Berr; Mutlak iyilik sahibi, her iyilik ve güzellik kendisinden kaynaklanan, şefkatli, sözüne sadık olan.

089 – Et Tevvâb; tevbe edene yönelen, tövbeleri çok kabul eden, kulların hoşlanmadığı şeylerden sevdikleri şeylere rücu eden, merhameti ve lütfu çok olan.

090 – El Muntakim; Kişiye yaptığının acısını tattıran, isyan edenlerin belini büken, emir ve yasaklarını çiğneyenleri türlü uyarılardan ve kendilerine süre tanıdıktan sonra şiddetle cezalandıran.

091 – El Afûvv; Affı sınırsız olan, kullarının hata ve günahlarınının izlerini bile silip onları cezalandırmayan.

092 – El Vâli; Koruyup gözeten, yardım eden, işleri deruhte eden.

093 – Er Raûf; Çok şefkatli, çok merhametli, müşfik, kullarına kolaylık sağlayan.

094 – Zül Celâli Vel ikram; Azamet ve ikram sahibi, yücelik, ululuk, büyüklük ve izzet sahibi.

095 – El Muksît; Âdil, hakla ve adaletle hükmeden, mazlumun hakkını zalimden adaletle alan.

096 – El Câmi’; Yüce sıfatları, en güzel isimleri zatında birleştiren, varlığıyla bütün mevcutları kendisinde toplayan, birbirine benzeyen ya da benzemeyen yani zıddı olan varlıkları bir araya toplayan.

097 – El Ğanî; Mutlak zengin, kendi nezdinde bulunan ve mâlik olduğu şeylerde kâmil olan, başkalarına ihtiyacı olmayan.

098 – El Muğnî; Dilediğini, başkalarından mustağnî kılan, zenginliği yaşatan, kendi zenginliğiyle zengin eden.

099 – El Manî’; Kötülüklere engel olan, dilemediği şeylerin olmasına izin vermeyen, kendilerine zarar verecek şeylere mani olmak suretiyle dostlarına yardımda bulunan.

100 – Ed Dârr; Elem veren veya acı ve ızdırap sebeplerini yaratan, maksada uymayan şey ile zarar veren.

101 – En Nâfi’; Hayır ve menfaat verici şeyleri yaratan, iyiliğe ve maksuda ulaştıran, kulunu hayra ve iyiliğe yönelten kapıları açan, ahiretine faydalı olacak şeye kavuşturan.

102 – En Nûr; Nurlandıran, aydınlatan, kalpleri marifet ile yer yüzünü ise bu kalp sahiplerinin Nûr’uyla aydınlatan, kendisiyle zahir, başkasını ise izhar eden.

103 – El Hâdî; Hidayet etmek, yol göstermek, korumak, başarılı kılmak, kalpleri marifetine, nefisleri itaatine, sevdiklerini kendisine, âlimleri ise işin gerçeğini müşahedeye ulaştıran.

104 – El Bedî; Zatında sıfatında ve ona raci olan her işte emsali görülmeyen, yoktan var eden, mükemmel sanatkâr.

105 – El Bâkî; Sonlu, ölümlü olmayan, varlığı sürekli olan, ebedi olan.

106 – El Vâris; Her şey yok olduktan sonra da varlığı ve saltanatı devam eden, varlığın mirası zatına kalan.

107 – Er Reşîd; Her varlığı, var ediş gayesine uygun bir biçimde hedefine ulaştıran, hiç kimseyle istişare etmeden işlerini yürüten, delil ve irşada ihtiyacı olmayan, işlerini nizam ve hikmetle yürüten ve hiçbir işi boş ve abes olmayan, kullarını doğru yola ileten.

108 – Es Sabûr; Çok sabırlı, yarattığı, terbiye edip yetiştirdiği, rızık verdiği kullarının isyanlarına, itaatsizliklerine karşı aceleci olmayan, hallerini düzeltmeleri için onlara fırsat ve mühlet veren.

109 – El Muhsî; İnsanların inanç, söz, fiil, amel ve davranışlarını olup biten her şeyin miktarını bilen ve bunları koruyan.

110 – El Mu’tî; Her şeye yaratılışını veren ve sonra da onlara yol gösteren

111 – Er Rızâ; Kullarının kendisine yönelişinden, tevbesinden razı olan, hoşnut olan, bir şeyin olmasına muvafakat eden

112 – Er Refî’; Mertebesi çok üstün olan, övgü ve methin bütün derecelerini hak eden.

113 – El İlâh; Uluhiyetin kaynağı, eşsiz ve benzersiz mabud.

114 – El A’lâ; Daha/pek/en yüksek şerefte mutlak yüksekliğe sahip olan.

115 – El ‘Alî; Şanı, kadri yüce ve kudreti büyük olan.

116 – El Mütealî; Büyüklenmek isteyenlere ve sahip olmadığı şeyleri iddia edenlere karşı üstün olan.

117 – El Fa’âl;, Dilediğini yapan, daima aktif olan, fiilinde daim ve mükemmel olan.

118 – Fa’al li mâ Yurîd; Tüm kâinat ve içindekilerinin her türlü faaliyetleri ve onların devamıyla her an istediğini istediği gibi yapan.

119 – El Muhît; İlminin ve gücünün her şeyi kuşatan, O’ndan kaçıp kurtulması mümkün olmayan, hiçbir şey O’ndan gizli kalmayan, gafil ve aciz olmayan.

120 – En Nasîr; Dostlarını, sevdiklerini zalimlere teslim etmeyen ve onları yardımsız bırakmayan.

121 – El Fâtır; Bir şeyi ilk defa yaratan, yokluk çekirdeğini yarıp varlığı çıkaran, yarattığı varlık türlerine fıtrat veren.

122 – El Hafî; Çok ikram eden, son derece iyilik ve lütuf sahibi.

123 – El Hayr; Hayrın kaynağı, zatı mutlak hayır olan, hayrı eşsiz ve benzersiz olan.

124 – El Karîb; Kuluna yakınlığı, Allah’ın; kullarının hallerini, yaptıklarını, söylediklerini, düşündüklerini, dualarını bilmesi, görmesi, duyması, şahit olması, yardım etmesi koruması. (Mekân ve cihet itibarıyla değil).

125 – El Müsteân; Kendisinden yardım istenen, Kulluk tavrı, yardıma çağırmak, yalvarmak, yakarmak ve istediğini gerçekleştireceğine yakîn besleyerek umutla dolu olmak.

126 – El Ğalib; İşinde galip olan -isteseler de istemeseler de- mahlûkları hakkında muradını gerçekleştiren, asla yenilmez olan mutlak galip.

127 – El Kâhir; Kullarının işlerini dilediği şekilde düzenleyen, idare eden, onlara üstün ve egemen olan, canlılar arasında haddini aşıp kendisine isyan eden zorbaları azap ile diğer bütün canlıları da ölümle yok eden.

128 – El Fâlik; Yarıp çıkaran, varlık ağacının tohumunu eken, sonra da o tohumu yarıp varlığı yaratan.

129 – Es Sâdık; Sözünde işinde vaadinde doğru olan.

130 – El Kefîl; İhtiyaçları karşılamayı kabul eden.

131 – El Kâfi; Kuluna yeten, koruyan, yetiştiren, yerine geçiren.

132 – El Muhyi; Yaratılışı kabul istidadı olan her “ayn”ı varlık ile ihya eden

133 – El Mevlâ; Kendisinden yardım ve destek beklenen.

134 – El Vasi’; Her şeyi kuşatan, asla kuşatılamayan, imkânları genişleten, kapasitesi sonsuz olan.

135 – Eş Şâkir; Kendisine itaat edeni metheden, öven ve ona nimetten çok sevap verendir.

136 – El Mubîn; Varlığı gizli olmayan, apaçık olan hakkı izhar eden, gerçeği beyan eden, varlığında hiç şüphe bulunmayan.

137 – El Mürîd. İrade eden, isteyen, dileyen, dilediğini gerçekleştiren, sıfat mertebesinde güç oluşturma.

 
2 Yorum

Yazan: 17 Temmuz 2015 in ESMA ÜL HÜSNA

 

Etiketler: , ,

2 responses to “ESMA-İ HÜSNA DERSLERİ (LİSTELER – 3)

  1. salih

    26 Temmuz 2017 at 07:50

    sayın abim islamoğlunun el muktedir ismi şerifi açıkladığı videonun pdf dosyası lazım.hangi bölümde yardımcı olursanız sevinirim

     
    • ekabirweb

      26 Temmuz 2017 at 10:00

      Merhaba,Yardımcı olmak isterdim ama el Muktedir benim sıralamamda 81. sırada. Yani henüz 25. isimdeyim oraya ulaşmam en az 2 yıldan fazla sürebilir. Çok üzgünüm. Esen kalın Allah’a emanet olun.

       

Yorum bırakın